HEKİMHAN’DA DEMİR CEVHERİ MADENCİLİĞİ TARİHÇESİ :

İlk olarak 1936 yılında M. POLDİNİ önemli büyüklüklerde demir zuhurlarından(varlığı bilinen fakat hiçbir faaliyet yapılayan maden rezervi ) bahsetmiştir. MTA ensitüsi tarafından 1959 ve 1961 yıllarında bölgede sistemli olarak çalışmalarına başlamıştır.

1960 ve 1961 yıllarında 29 adet 2984 metre sondaj yapılmıştır. Sahada 1956 ve 1977 tarihleri arasında özel teşebbüs tarafından üretim çalışmaları yapılmıştır,1978 yılında 2172 sayılı kanunla kamulaştırılan Deveci ve Karakuz yataklarındaki işletme görevi yukarıda belirtilen kanunun 1.maddesine istinaden 30/10/1978 tarih ve 7/16699 sayılı bakanlar kurulu kararı ile TDÇİ (Türkiye Demir Çelik İşletmeleri) Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bu görevin yerine getirilmesi maksadıyla TDÇİ yönetim kurulu 19/04/1979 tarih ve 20-680 sayılı kararıyla merkezi Hasançelebi’de bulunmak üzere 30 milyon sermaye ile Hekimhan müessesesi kurulmuştur.

Haziran 1979’da kuruluş işletmeleri tamamlanarak faaliyete geçirilmiştir. 02/03/1984 tarihinde müessese merkezi Hekimhan ilçe merkezine alınmış, aynı yıl içinde sermayesi 500 milyona çıkarılmıştır. 08/06/1990 tarihinde de 30/598 sayılı genel müdürlüğümüz yönetim kurulu kararı ile müessese sermayesi 4 milyar olarak belirlenmiş, bilahare 18 milyara daha sonra Yönetim kurulunun 26/07/1994 tarih ve 23/359 sayılı kararı ile sermaye 100 milyara çıkarılmıştır. Kuruluş 1995 yılında bakanlar kurulunun aldığı bir karala bir kısmı özelleştirilmiş ve adını DİV-HAN Madencilik Ticaret A.Ş. olarak değiştirilerek faaliyetini sürdürmüştür. Son olarak sermaye 1Trilyon yapılmıştır.

İşletme demir-çelik fabrikalarının tümel giderlerinden olan demir cevheri üretimi yapmaktadır. Özel sektör tarafından Deveci ocağında 1956-1977 yılları arasında 3,2milyon,karakuz ocağında 1962-1976 yılları arasında 1,3 milyar ton demir cevheri üretimi yapılmıştır.

Hekimhan işletmesi deveci ocağından 1979-1998 yılları arasında 10.034.494 ton, karakuz ocağında 113.582 ton üretim yapılmıştır.

Bilindiği gibi çeliğin setliğini artırmak için ve akışkan hale getirmek için mangan cevheri kullanılmalı. İşte bu mangan doğal olarak Hekimhan madenlerinde bulunduğu için tercih edilen bir madendir.

Bugün 90milyon ton işletilebilir rezerv vardır. Bu rakam 250 yıl daha Türkiye’nin demir ihtiyacını karşılayacak kadardır.

MADENLERİMİZİN YURT ÇAPINDAKİ ÖNEMİ Kullanılan manganezli cevher deveci sderitleridir. Bölgemizdeki madenler Ülkemiz için büyük önem arz etmektedir. Bilhassa yüksek tenörlü demir rezervleri bakımından ilk sırayı almaktadır.

Hekimhan-Karakuz 14 milyon ton % 43 Fe

Hasançelebi 165 milyon ton % 30 Fe3O4

Karakuz’daki rezervin 100 milyon tona çıkabileceği beklenmektedir.

Yine Türkiye’de sert çelik malzeme elde etmek için deveci sderitleri kullanılır.

İşletmemizin sorumluluğundaki alanlarda 3 adet demir cevheri hazırlama-zenginleştirme projesi vardır

Bunlar;

1.Deveci siderit kalsinasyon projesi

2.Karakuz cravimetrik (mıknatıslama ile ayırım) konsantrasyon tesisi

3. Hasançelebi konsantrasyon ve pelletleme projesi(*)

(*)Bu projenin ihalesi yapılmış fakat son yaşanan ekonomik kriz dolayısı ile ertelenmiştir inşaat durmuştur.

Diğer iki proje bu gün için gündemde değildir. Bu projeler gerçekleşirse çelik üretimi artacak ithalat azalacaktır.

COĞRAFİ DURUM 

Hekimhan madenleri Demir cevheri, Doğu Anadolu bölgesinde, Malatya ili ile Hekimhan ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Deveci demir yatağı, Hekimhan ilçe merkezine 19 km uzaklıkta olup ulaşım yarı stabilize yol ile sağlanmaktadır.

Deveci demir yatağı sahası 1600-1800 metreler arasında bulunmaktadır. Bölgede derin ve yüksek tepeler uzanır. Bölgedeki en yüksek tepe Zurbahan olup 2004 metredir. Karkuzda bulunan Leylek dağı 2052metre yüksekliğindedir.

Ulaşım imkanları Hekimhan ilçesi Malatya-Sivas-Ankara (D850) devlet karayolu ve demiryolu üzerindedir.

Hekimhan ilçesi Malatya’ya kara yolu ile 80 km’dir. Sivas’a 165 km mesafededir. Malatya-Ankara ve İstanbul bağlantılı Uçak seferleri yapılmaktadır. Bitki ve orman bakımından biraz fakir olan yöreye karasal iklim hakimdir. Son yıllarda yapılan orman ve ağaçlandırma çalışmaları yapılmakta olup, Karakaya barajının iklimi iyice yumuşatmasıyla çevrede yetişen yeni ormanlık alanlar göze çapmaktadır

CEVHER YATAKLARININ JEOLOJİSİ Cevher yataklarının yakın civarında yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda tespit edilen litolojik birimler şu şekildedir.

A.SEDİMANTER(tortul) KAYAÇLAR

a) Üst kratese yaşlı konglomera

Bu birimler ultrabazik kayaçlar üzerinde diskordon olarak bulunur.

b) Bazik, volkanik, sedimanter seri

Üst kratese yaşlı bu seriyi spilit, diyabaz volkanik tüf, aglomera ve volkanik kireç oluşturur.

b) Filiş

Filişi tanımlayan kayaçlar ise kum taşı, kil taşı, marn ve kireç taşı ardlanmalarıdır.

B.MAĞMATİK KAYAÇLAR a) Serpantinit

Stratigrafik istifin tabanını oluşturan birim sahanın batı ve doğusuna uzanır. Yer yer peridodit, gabro, dunit, anfibolit şistlerde izlenmektedir. Doğu-batı uzanımlı ters bir fayla üst kratese serilerinin üzerine binmiştir. Bu faylarda çeşitli bloklar birbirine göre atılmışlardır.

b) ultrabazik kayaçlar

Genellikle silştleşmiş ve karbonatlaşmış bir birimdir

c) Volkanik kayaçlar

Sahada trakit, trakiandezit şeklinde yüzeylenmektedir.

C. CEVHERLEŞME Deveci demir yatağı ile ilgili janez itibarı ile iki görüş vardır. Bu görüşler;

a) Hidrotermel kökenli

Yani cevherin hidrotermal evre zenginleşmesi ürünü olarak,sıcak oluşunum yüksek ısı ile su kaybederek cevher yataklanmasını oluşturduğu ileri sürülmüştür.

b) Exhalatif sedimanter ve volkanizma ile eş oluşumlu olarak yataklandığı düşünülmektedir.

Primer cevher siderittir. Bunun oksidasyonu sonucu limonit oluşmuştur.

Hidrotermal sülüsyonlar FeCl3’le ve sonrada CaCO4’le reakisyonu sonucu FeCO3’e dönüşerek sideriti meydana getirmiştir. Siderit cevherinin kalınlığı 15-100 metre arasında değişmektedir. Cevherin genel doğrultusu K70° D ve eğimi 60°’dir. Bu ocakların tenörleri ve mangan içerikleri aşağıdaki gibidir.

Limonit-Hematit % 48-52 Fe, % 4-6 Mn

Siderit % 38-39 Fe, % 3-4 Mn

1994 yılından itibaren limonit cevheri bittiğinden Demir-çelik fabrikalarının ihtiyacı olan manganez cevheri açığı da ortaya çıkacaktır. Bilindiği gibi demir-çelik fabrikalarında çeliğin sertliğini ayarlamak ve demiri akışkan hele getirmek için %1-1,5 oranında mangan kullanılır. Demir-çelik fabrikalarının tümüne yakını manganez ihtiyacını Deveci ocağından karşılamaktadır.

Deveci Limonit-Hematit cevherinin 1994 yılı içinde tükendiği göz önüne alındığında fabrikaların mangan ihtiyacını buradan karşılamak mümkündür.

Sideritler içerisinde bulunan%37-38 lik demir tenörü 700-800°C’de sideritin kavrulmasıyla içindeki CO ‘nin uçmasıyla Fe tenörü %55’le mangan tenörüde %6’lara çıkmaktadır.

Buradan da görüldüğü gibi Deveci limonitleri tükendiği halde fabrikaların mangan ihtiyacını da deveci ocağı sağlayacaktır.

DEMİR CEVHERİ HAKKINDA BİLGİ Doğal halde ocaktan çıkartılmış hiç işletime tabi tutulmamış cevhere tüvenan cevher denir. 6 mm yada daha küçük parçalara ayrılmış cevhere ise toz cevher denir.

Zenginleştirme tesislerinde elde edilen cevher ürünlerine konsantre cevher denir. Konsantere cevherin çapı 6mm den büyük olanlara kaba konsantreler, küçük olanlara ince konsantre denir.

%2 ve daha fazla mangan içeren cevhere manganlı cevher denir.

Demir cevheri doğada oksitli (Fe2 O3) – (Fe3 O4), sülfürlü pirit(FeS) ve karbonatlı (FeCO3) bileşikler halinde bulunurlar. Demir tenörü yeterli olan demirin ekonomik olarak elde edileceği yeterli miktarda 6 çeşit demir minareli vardır, söz konusu bu bileşenler ve demir tenörleri aşağıdadır.

Bileşenler Fe %’si Kimyasal Fomülü

Hematit 69,9 Fe2 O3

Manyetit 72,4 Fe3 O4

Limonit 52,6 2Fe2 O3. 3H2 O4

Siderit 48,2 Fe CO2

Götit 62,9 Fe2 O2.H2O

Pirit 46,6 Fe S2

Demir madeni, cevher kütlesinin büyüklüğüne, yapısına ve yüzeye yakınlığına bağlı olarak açık yada kapalı işletme yöntemi ile işletilebilir. İnce ve derin dalan cevher kütleleri için kapalı işletme yöntemleri uygulanır. Ancak çoğu cevher yatakları yüzeye yakın oldukları için en çok kullanılan yöntem açık işletme yöntemidir. Açık işletme yönteminin üretim maliyeti, kapalı işletme yönteminin üretim maliyetine göre çok daha düşüktür.

Bu nedenle demir madenciliğinde genellikle açık işletme yöntemi ile çalışılır.