Hekimhan’ın Güzelyurt Kasabasında 1866 yılında dünyaya gelmiştir. Hiçbir eğitimi ve öğretim görmeyen Pervane genç yaşta şiir söylemeye başlamış ve çevresinde sevilip sayılan bir âşık olarak üne kavuşmuştur. Asıl adı Sinan olan Pervane’ nin çocukluğu çobanlıkla geçmiş, gençliğinde erkek evladı olmayan bir eve içgüveysi girmiştir. Hayatı boyunca hep sıkıntılı günler geçiren Pervane sık, sık Çukurova’ya çalışmaya gitmiştir. Tasavvufla da ilgilenen Pervane, insanların güzel huylu olmalarını dile getirip âşıklık geleneğine bağlı usta âşıklardan biri olmuştur. Şiirlerinde bilgece davranış sezilmektedir. Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Tohma kenarında bulunan Çerme köyünden bir ailenin Yenice’ de doğan ve aslı adı Zeynel ABİDİN olan, önceleri Pervane, sonraları Sıtkı mahlası ile şiirler söyleyen Sıtkı Baba ile bir ilgisi yoktur. Pervane oğlu Cafer’in ölümüne dayanamayıp bu acı ile 1941’ de hayata gözlerini yummuştur. İNSAN ÖMRÜ Bir çocuk da anasından doğunca Bedenini pişirmeğe tuz ister Utanır âlemden yüze çıkamaz Arkasına giyinmeğe bez ister Atasına ayva gibi görünür Umut edip bu dünyaya yirinir Bir yaşında yavaş, yavaş sürünür İkisinde yürümeye diz ister TEMBELLİK Rençber olsum besliyemem kömüşü Yolcu olsam yükletemem çamışı Kuyumcu olsam eritemem gümüşü Cevahirin dileklerin delemem, Yetim olsam “şuralarda git” derler Berber olsam ”kelbaş traş et” derler. Seyyah olsam “İstanbul’a git” derler. Sekiz, dokuz, on yılda gelemem Nalbant olsam nallıyamam katırı Kasap olsam sallıyamam satırı Memur olsam yıkar idim hatırı Ben bu işin kolayını bulamam