Bölgemiz 1950’lerden itibaren bir gelişme sürecine girmiştir. Bu gelişme sürecinde devletin olduğu kadar özel maden şirketleri ile günün yaşam koşulları da etkili olmuştur. İlçemiz ulaşım bakımında diğer körfez ilçelere göre daha iyi durumdadır. Demir yollarının ve karayolunun ilçemizden geçmesi gerek yakın çevre ile gerekse yurdun bütün bölgeleri ile sağlam bir bağlantı kurmasına imkan vermiştir. Bu durum da ilçemizin iktisadi hayatını önemli derecede etkilemiştir. 1950’li yıllardan önce bölgemizde geçim sıkıntısı hat safhada idi. Halk ilkbahar gelir gelmez, köylüsü şehirlisi kış hazırlığı için çoluk çocuk çalışmak için mevsimlik işçi olarak Adana‘ya giderlerdi. Sonbaharda da tekrar dönerlerdi. 1953 yılında Bilgin Maden Şirketi Deveci – Karakuz maden cevherlerini işlemeye başlayınca ilçeye az da olsa bir miktar para girmeye başlamıştır. Ve bu süreçte zaman zaman ilçemizde iktisadi bir gelişme göze çarpmaya başladı. Bu arada 1949 yılında ilçe merkezinde açılan ortaokuldan mezun olan gençler kısa yoldan meslek sahibi olmaya başlamışlardır. 1960’lı yıllardan sonra kayısı yetiştiriciliği konusunda büyük bir atılım başlamıştır. Bu da ilçenin iktisadi gelişiminde yeni bir dönemin açılmasına vesile olmuştur. Ekonomimize 2000’li yılların çercevesinden bakacak olursak, şimdilerde ilçemizde yaşayan insanların ana gelir kaynağını kayısı yetiştiriciliğinden elde edilen para oluşturuyor. Ancak ilçede hala bir kayısı kooperatifinin olmaması halkın ürettiği kayısıya bir taban fiyatın konulamamasına neden oluyor. Bu durum üreticinin ürününü tüccarlar aracılığıyla pazarlamasına sebep oluyor. Bu da ürünün standart fiyatlardan satılmamasından dolayı üreticinin aleyhine oluyor. Bunun yanı sıra üreticinin malını Malatya gibi büyük pazarlarda satması da ilçeye para girişini engelliyor. İlçede hükümet dairelerinde çalışan memurlarının çoğunun Malatya’yı mesken tutması ilçe esnafının kötü günler yaşamasına sebep oluyor. Şu anda Div – Han Madenleri Lmt. Şirketi adı altında işletilen demir cevherlerimizin hali de içler acısı. Eskiye nazaran az üretim yapılıyor. Bunun yanı sıra da üretilen cevhere alıcı bulunamıyor. Çalışan işçilerin çoğu da Malatya’ya taşınınca madenliciğin ilçeye bir getirisi kalmıyor. Madencilik konusunda özel sektörün yatırımları da hemen hemen durmuş durumda. Bil – Fer Şirketi’nin işlettiği Karakuz Madenlerinde üretim çok fazla yapılmıyor. Şirket çalıştırdığı işçiyi mevsimlik olarak çalıştırdığı için işçilerin çoğu yılın bir bölümünde işsiz duruma düşüyor. Hasançelebi Paletleme Fabrikası‘nın projesinin hala hayata geçirilememiş olması da ilçede ekonomik açıdan yeni bir pazar oluşturulamamasına sebep oluyor. Yani özetleyecek olursak ilçe 2000’li yıllara işsizliğin çok olduğu, esnafın siftah yapmadan dükkanını kapattığı, kamudaki şişkinliklerden dolayı üniversite mezunlarının boş gezdiği, okullarının kapatıldığı, insanlarını büyük şehirlere göçe zorlayan bir ilçe profili çiziyor Hekimhan. Ticari hayat ve sanayii : İlçemizde ticari hayatı daha çok, bölgede elde dilen tarım ürünleri ile nakliyecilik ve bölgenin ihtiyaçlarının karşılayacak malların getirilmesi oluşturmaktadır. Bölgede üretilen ve ticari çalışmalara kaynak olan maddelerin başlıcaları kuru kayısı ve çekirdeği, toprak ürünleri,nohut, mercimek, fasulye, meyvelerden ise; armut, elma, ceviz, ayrıca az miktarda canlı hayvandan oluşmaktadır. Dışarıdan getirilenlerin arasında tarım araçları, yedek parçalar, petrol ürünleri bulunmaktadır. İlçede sanayi ise yok denecek kadar azdır. Şimdilik faaliyet gösteren birkaç tamir atölyesi ve marangoz atölyesi ile tuğla fabrikası ve 2 adet kayısı işletme tesisi mevcuttur. İlçemizdeki tuğla fabrikasının yapımı 1989 yılı içinde tamamlamıştır. Bu tarihten itibaren hizmete açılmış ve bu sene valilik tarafından ihale yoluyla 10 yıllığına kiralanarak üretime başlanması amaçlanmıştır. Üretilen tuğlanın kalitesi iyi olup, çevre illere yakın tarihte pazarlanması başlayacaktır.